Ne yemelisin, ne yememelisin, hangi diyet sizin için en uygunu… Sizin de kafanız birbiriyle çelişen aşırı bilgiler ile karıştı mı? O zaman aramıza hoş geldiniz.. Kilo vermenize yardım etmeyi, daha fit görünmenizi sağlamayı, daha enerjik görünmenize neden olmayı vaat eden her zaman yeni trend dietler olacaktır… Danışanlarımın birçoğunun meraklarını çeken bu trend dietlerin birkaçından bahsedeceğim sizlere…

KETOJENİK DİYET – NAMI DİĞER “KETO”

Ketojenik diğer adıyla keto diyet, hakkında en fazla soru sorulan ve kilo vermek için rağbet edilen trend diyetlerden biri haline gelmiştir. Bu programda düşük karbohidrat ve yüksek sağlıklı yağ içerikli gıdalar tüketilir. Protein tüketimi daha orta düzeyde bırakılır. Bu diyet, vücudun glükoz depolarını tüketerek çalışır ki bu sayede vücut yağ yakar. Bu da tüketilen karbohidrat miktarını sınırlayarak yapılır. Toplam kalorinin % 5- 10’unun karbohidratlar tüketilerek alınması amaçlanır. Bu da yaklaşık 50 gramdan daha az karbohidrat alınması anlamına gelir.Diğer bir deyişle günde dört dilim ekmekten daha az.

Amacı nedir? Amaç vücudu ketoz denilen duruma sokmaktır. Ketoz nedir peki? Ketoz, vücudun yakıt olarak şeker yerine yağ yakması demektir. Ketoza girebilmek için karbohidratlar ve şeker çok az tüketilmelidir. Bu, makarna, ekmek, yulaf, tahıl veya önemli miktarda karbohidrat içeren tahıllardan hiçbirini yememek anlamına gelmektedir. Ayrıca, gerek rafine gerekse doğal kaynaklardan ( bal gibi) elde edilen şekerlerin de yasaklanması anlamına gelmektedir.

Artıları neler? Mekanizması tam olarak bilinmemekle birlikte, ketozun beyin koruyucu faydaları vardır. Epilepsili genç hastaların yarısı kadarı bu diyeti uyguladıktan sonra daha az epilepsi atağı geçirmektedirler. İlk yapılan çalışmalar, diyabetli hastalarda da kan şekeri kontrolünde faydaları olabileceğini öne sürmüştür. Kilo muhafaza stratejisi olarak ketojenik diyeti araştıran çalışmalar sürmektedir.

Eksileri neler? Çalışmalar heyecan verici olsa da, bu tarz diyetin uzun dönemde epilepsi dışında durumlarda etkili – veya güvenli- olduğunu gösteren kanıtlar azdır. Ayrıca, çok düşük karbohidratlı diyetlerin kabızlık, başağrısı, kötü ağız kokusu gibi yan etkileri vardır. Ayrıca, diyete tam anlamı ile uyulması, mikrobesin ihtiyacınızı karşılamakta zorluk çıkaracak şekilde birçok sağlıklı gıdanın tamamen kesilmesi anlamına gelmektedir.

Sonuç ne peki?? Ketojenik diyet kontrolsüz epilepsili bazı hastalar için önerilebilse de , yüksek yağ içeriğiyle birlikte besinden zengin meyvelerin, sebzelerin ve tahılların sınırlandırılması uzun dönem kalp sağlığı açısından endişeler uyandırmaktadır.